Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Alper Tüydeş, Karadeniz’de 172 Kuş Cinsini Fotoğrafladı

Yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş, üç yıldır yürüttüğü “Doğaya Kanat Açtık Projesi” kapsamında Karadeniz‘de 172 kuş cinsini fotoğrafladı.

15 yıllık kuş gözlemcisi Tüydeş, Rize, Trabzon, Artvin, Bayburt, Gümüşhane ve Ordu’da iki hafta müşahede yaptı.

Tüydeş, Doğu Karadeniz rotasında, birinci kere fotoğrafladığı “küçük mukallit” üzere kuş tiplerinin de yer aldığı 172 tipi kayıt altına aldı.

Alper Tüydeş, AA muhabirine, yaklaşık iki hafta evvel Doğu Karadeniz cinsine çıktığını söyledi.

Amacının kuşlara dair müşahedede bulunmak ve yaban hayatını fotoğraflamak olduğunu belirten Tüydeş, “Proje kapsamında Türkiye’nin birçok noktasını geziyorum. Gezdiğim yerlerde hem bir yandan yaban hayatı fotoğrafları çekiyorum hem de o bölgedeki meselelere ya da cinslere yeri geldiği vakit dikkati çekiyorum.” dedi.

Tüydeş, her yıl Karadeniz’e geldiğini anlatarak, “Buranın da kalbi Rize, zira bilhassa sonbahar göçünde, kuşların göç yolu üzerinde. Rize değerli bir durak. Türkiye’deki pek çok kuş gözlemcisi yılın bu devrinde buraya gelip, farklı kuş tiplerini kaydetmeye çalışıyor.” diye konuştu.

Rize’nin yüksek kısımlarında dağ horozu, sarı gagalı ve keten kuşu üzere cinslerin yanı sıra diğer endemik cinslerin de olduğuna işaret eden Tüydeş, şunları kaydetti:

“Rize kıyıları bu devir göç yolundaki kuşlar için değerli bir durak. Bütün Karadeniz çizgisi bu türlü lakin Rize bu noktada biraz daha öne çıkıyor. 15 yıllık kuş gözlemciliği hayatımda birinci kere Rize’de küçük mukallit tipini fotoğraflamayı başardım. Çok küçük bir tıp. Yılın yalnızca ağustos ayının son haftasında yağmurlu bir günde olursa denk gelinebiliyor.”

“Yeni bir kuş çeşidini fotoğraflarken yaşadığım hisleri tanım edemem”

Güzel fotoğraflar çektiğini lisana getiren Tüydeş, şöyle devam etti:

“Bu heyecanı yaşamak çok hoş. Bunun yanında bir de maalesef Karadeniz kıyı sınırında giderek azalan hayat alanları kelam konusu. Kuşların ağaçlara olduğu kadar çalılara, hatta açıklıklara, göl ve dere ağızlarına da gereksinimleri var. O bölgeden besleneceği besin kaynakları ve saklanacağı alanlar var. Maalesef Karadeniz sınırı boyunca bu stil alanlar atıl durumda kalmış. Bu türlü alanlar yalnızca liman içlerinde ya da askeri bölgelerde kaldı. Bu hususa da dikkati çekmek istiyoruz zira göç seyahati üzerindeki kuşlar için burası değerli bir durak. Bu durak her geçen gün daha da küçülüyor ve yok oluyor.”

Tüydeş, Karadeniz cinsinde iki hafta boyunca 4 bin kilometreden fazla yol aldığını belirterek, “172 farklı kuş cinsini bu bölgede fotoğrafladım. Gelirken rotamın üzerinde yaklaşık 10 farklı kentte müşahede yaptım. Fakat en yoğunlukta Rize, Trabzon, Artvin ve Bayburt oldu. Gümüşhane ve Ordu’da da müşahedeler yaptım.” dedi.

Kuş gözlemciliğinin kendisi için bir tutku olduğunu, vakit zaman seyahatleri sırasında ulaşım ya da hava şartları münasebetiyle problemler yaşadığına dikkati çeken Tüydeş, aradığı kuşu bulduğunda ve fotoğrafını çektiğinde tüm yorgunluğunun geçtiğini vurguladı.

Tüydeş, yeni bir kuş tipini fotoğraflarken yaşadığı hislerin tarifsiz olduğunu tabir ederek, “Kimileri maçta gol atınca keyifli olur, biz de yeni cins görünce memnun oluyoruz. Pul koleksiyonu biriktiren birinin, koleksiyona yeni bir modül eklemesi üzere biz de yeni bir kuş tipi gördüğümüz vakit çok memnun oluyoruz.” diye konuştu.

About The Author

admin

See author's posts